8 Haziran 2008 Pazar

Milli Kütüphane


Sadece Ankara'nın değil Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinden olan Milli Kütüphane için açılmış bir grup. Ankaralı üniversite ögrencileri gayet iyi bilir; Milli kütüphane sınav zamanları Ankara'nın en piyasa yeridir :) gibi bir düşünce hakimdir kütüphaneye geyiğine takılanlarda :)

Grup Adresi ; http://www.facebook.com/group.php?gid=6233008941

İşte Grup Detayları

Daha ilk haftalardan üniversite öğrencilerinin kantinler, kafeler başta olmak üzere, ders aralarında, otobüslerde, spor salonun soyunma odasında ya da koşu bandı üzerinde, yemekhanede ortak, üzerinde konuştuğu bir konu varsa o da sınavlara çalışmaya başlanması gerektiğidir. Ne var ki arkadaşlarla bilardo, masa tenisi oynanır, kahveye, cafelere gidilir, sinemada film izlenir, halı saha maçı yapılır, yakın bir havuzda yüzülür, konser varsa kaçırılmaz, eylemlere gidenler olur, her türlü şaklabanlık yapılır, arasanız Nihat Genç'le muhabbet edeni bile bulursunuz, ne varki ders çalışana pek rastlamazsınız.

Dönemlerin 7 bilemediniz 8. haftası geldiğinde üniversite öğrencilerinin ortak yaptığı birşey varsa o da ders çalışmak, en azından çalışmaya çalışmaktır. Evde çalışamadığını düşünen ve ya başka bir yerde daha iyi çalışabileceğini inanmış ankaradaki bir çok öğrencinin aklına gelen ilk yer Bahcelievler 7. Cadde'nin girişinde, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı karşısında, Turizm ve Kültür Bakanlığı yanındaki Milli Kütüphanedir. Tarım Kredi Kooperatifininde önündedir ancak söylemeye gerek görmedim.

İçeriye girebilmek için gerekli olan giriş kartıni öğrenci kimliğiniz yanınızda olmak şartıyla 3 liraya, 5 dakikada alabilirsiniz. Daha sonra yapmanız gereken bir üst kattaki salonlardan birine girmek, serbest okuma salonlarından birinde kendinize bir yer bulmaktır. Bunu yaptığınız zaman geriye kalan sadece ders çalışma istediği, azmi ve kararlılığını gösterebilmektir.

Oldukca fazla insan türünü barındıran çalışma salonlarında dikkatinizi çekecek ilk şeylerden biri ders çalıştığınız süre boyunca masalarda çeşitli ders alet edevatının bulunması ancak bu yerlere gelen gidenin olmamasıdır. Aşağıda oldukca piyasa bir kantinin olduğunu öğrenmeniz artık an meselesidir. Çalışkan insan imajı çizerek kendinizi gösterbileceğiniz bu mekan 7. Cadde civarındaki sanıyorum en ucuz mekandır. Ucuz dediysekte yani çay 1.5 lira değildirde 1.25 liradır.

Giren çıkanın hiç bitmediği bu salonlarda, giren çıkanları gördükce aklınıza 'buraya insanlar niye geliyor ki?' gibi bir soru gelebilir. Bu da sizi insanlanları sınıflandırmaya iter.

Milli Kütüphanenin en sadık ve full time kullanıcıları KPDS, TUS, Hakimlik, Savcılık sınavlarına hazırlanan mezun öğrencilerdir. Benim gördüğüm anladığım şudur ki bu insanlar bir memur disiplini ile sabah 9, akşam 9 bu mekanda bulunmakta ve sosyal yaşamlarını bina içerisinde sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu gruba dahil olan insanlar aylarını burada geçirdikleri için arkadaş çevreleride oldukca geniştir. Hemen yukarıdaki nedenlerden olduğunu sanıyorum ki çoğu 10 dakika ders çalıştıktan sonra 20-30 dakika ortalarda görünmezler. Zararsızdırlar. Mesleğe atılacak, eş bulacak, kariyer yapacaklarından olsa gerek ki; iyi tanınma gayreti içerisinde, oldukça kibar, zarif, naif ve duyarlıdırlar.

Neredeyse unutmuştum şimdi birşey hatırlatmam gerektiğini hatırladım: Milli Kütüphane kullancıları arasında eş, arkadaş tavsiyesi ile ya da 'bir arkadaş oluyordu ben de oldum' şeklinde üye olmuş ancak her hangi bir nedenle de olsa içeriye girme bahtiyarlığına erişememiş kişilerde vardır. Onları da Milli Kütüphane kullancıları arasında değerlendiriyoruz çünkü ders çalışmak için olmasa da bu insanlar 'baba ne var yani bende üyeyim Milli Kütüphaneye', 'doğru söylüyorsun hocam aslında gidip çalışmak lazım, bende üyeyim ama...', 'üye oldukta ne oldu bilaader?!' şeklinde çeşitli cümleler içerisinde isminide olsada kullanmaktadırlar.

gidenler, gitmek isteyenler, hiç çıkamayanlar... milli kütüphane kullanıcıları buyrun burdanda aynı havayı teneffüs etmeye devam edelim

Hiç yorum yok: